Bir insanın hayatı, anne karnından başlayıp tüm evreler boyunca etrafında olanlardan ve çevresel faktörlerden etkilenir. Hamilelikte düşük veya risk gibi çeşitli sorunlara yol açan sebeplerden biri de budur. Bebek ana rahmine düşüp şekillenmeye başladığı andan itibaren anneyle arasında bir bağ oluşur. Annenin yedikleri, duydukları ve hissettikleri, farklı şekillerde bebeğe sirayet eder. Annenin mutluluğu bebeğin mutluluğu, üzüntüsü bebeğin üzüntüsü anlamına gelir. Bu sebeple hamilelik boyunca olumsuz etkilerden ve çevrelerden uzak durmak çok büyük önem taşır. Hamilelik süresince hangi önemleri almanız gerektiği HAMİLELİKTE ÖNLEM-13 DETAY başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Fetüs Oluşumunu Olumsuz Etkileyen Nedenler
Gebelik esnasında bebeğin gelişimini etkileyen pek çok şey vardır. Fiziksel etkenler çoğunlukla annenin gebelik sırasında maruz kaldığı ilaç, sigara ya da alkol gibi zararlı maddelerden kaynaklanır. Dikkat edilmediği takdirde bu sorunlar, hamilelikte düşük yapmaya kadar ilerleyebilir. Göbek kordonu aracılığı ile annenin vücudunda bulunan yağ, kalori ve farklı besin değerleri bebeğe iletilir. Anne zararlı maddeleri vücuduna aldığı zaman, bu maddelerin etkileri bebeğe de yansır. Sağlıklı bir şekilde gelişemeyen fetüste ise, gerek anne karnında gerekse doğduktan sonra çeşitli sorunlar görülmesi ihtimaller arasında bulunur. Bu konuda fetüsü etkileyen tek şey zararlı maddeler değildir. Annede bulunan kronik rahatsızlıklar, enfeksiyon, ciddi hastalıklar ya da yetersiz beslenme gibi sebepler de bebeği etkiler. Kronik rahatsızlığı bulunan annelerin, gebelik planlarken mutlaka doktora danışması ve gerekli tedavi sağlandıktan sonra hamile kalması önerilir. Gebelik esnasında her ilacı kullanma imkanı olmadığı için, ya hamilelere uygun ilaçlarla tedavi yapılır ya da tedavi bittikten sonra gebelik planlanır. Hamilelikte düşük ya da gelişim geriliği gibi sorunları engellemek için beslenmeye de dikkat edilmesi gerekir. Hem kendi vücudunuz hem bebeğin gelişimi için düzenli ve sağlıklı beslenmeli, tüm besinlerin vitamin ve minarellerinden faydalanmalısınız.
Düşük İşaretleri
Hamilelikte düşük, özellikle anne açısından üzücü ve yıpratıcı bir dönemdir. 20 haftadan ve 500 gramdan küçük olan bebeğin, çeşitli sebeplerle ana rahmine tutunamayıp annenin vücudunu terk etmesine düşük denir. Düşük riski, gebeliğin ilk 3 ayında daha yüksek görülür. Kesin sebebi tam olarak bilinmese de, çeşitli faktörler risk oluşturabilir. Bu sebeple, annenin hamilelik sürecinde her türlü olumsuz etkiden uzaklaşıp huzurlu bir ortamda bulunması çok önemlidir. Düşük esnasında görülen ya da düşük riskini fark etmenizi sağlayan bazı belirtiler vardır.
Bunların en başında kanama gelir. Hamilelikte görülen kanama tehlike olarak görülür ve hemen doktora danışmak önerilir. Her kanama düşükle sonuçlanmasa bile, dikkate alınması hayati önem taşır. Kanama miktarı ve süresine göre düşük riski belirlenir. Hamilelikte düşük yapan kadınların büyük çoğunluğu, şiddetli ve parçalı kanama ile karşılaşır. Bu kanama aniden başlayabileceği gibi, küçük lekeler görülmesiyle çoğalarak da ilerleyebilir. Bu lekeler genellikle kahverengi ya da kırmızı olup, devamlı olarak görüldüğü zaman düşük riskinden şüphe edilir.
Çok yaygın olan belirtilerden bir diğeri ağrılardır. Kasık, bel ve sırtta meydana gelen ve devamlı olarak süren ağrı şikayetinin hemen doktora bildirilmesi ve annenin kontrol edilmesi önerilir. Bu ağrılar, adet döneminde çekilen sancılara benzerlik gösterir. Alt tarafta ve belde, annenin gündelik hayatını etkileyen şiddetli ağrılar olması düşük riski olarak görülür. Hamilelikte düşük riskiyle hastaneye giden anne, gerekli tetkikler yapıldıktan sonra risk derecesine göre hastanede yatırılmak istenebilir. Henüz düşük gerçekleşmediği takdirde, doktor tarafından verilen bir takım ilaçlar ve istirahat sayesinde hem annenin hem bebeğin sağlığı güvence altına alınır. Belirtiler az bile olsa, tehlike hissettiğiniz anda doktorunuza başvurarak bebeğinizin sağlığından emin olabilirsiniz.
Neden Düşük Olur?
Hamilelik sürecinde düşük yapmanın pek çok sebebi vardır. Yaşanan düşüğün tam nedeni çoğunlukla tespit edilemese de, riski artıran bazı etkenler vardır. Bu etkenler, annenin dışardan aldığı zararlı maddeler, vücudunda bulunan fizyolojik bozukluk ya da bebekte bulunan bazı sorunlar olabilir. Annenin dengesiz beslenmesi, zararlı maddeler tüketmesi bebeğin gelişimini olumsuz etkilediği gibi, hamilelikte düşük yaşamaya da sebep olabilir. Bunların yanında, annede bulunan rahim sorunları, diyabet ya da yüksek tansiyon gibi hastalıklar bebeğin anneye tutunmasını engelleyebilir. Rahimde şekil bozukluğu veya miyomlar, düşüğe sebep olan en yaygın etkenler arasındadır. Bu sorunlar doktorlar tarafından belirlenen basit bir ilaç ya da ameliyat tedavisiyle çözülebilir. Annenin daha önce çok kez düşük yapmış olması da, mevcut hamilelikte düşük riski oluşturur.
Bu sorunların dışında, bebekten kaynaklanan bir problemle de düşük gerçekleşebilir. Özellikle bebekte bulunan kromozom bozuklukları, düşüğe neden olan en yaygın etkenlerden biridir. Böyle bir durumda, rahim bebekte bulunan anormalliği fark ederek onu kabul etmeyip dışarı atar. Plasenta bozukluğu da düşüğe sebep olan etkenler arasındadır. Plasentanın sağlıklı şekilde gelişmesi ya da bebeğe bağlanma konusunda yaşanan sıkıntılar düşüğe yol açar. Hamilelikte düşük oluşumunu engellemek için en önemli husus düzenli doktor kontrolü ve annenin sağlığıdır. Hem fiziksel hem mental olarak sağlıklı olan annenin bebeği de bu doğrultuda sağlıklı ve mutlu olur.
Bir yanıt yazın